Şehirler hatta ülkeler arasında sahiplenme yarışına girişilen bir zat olmak çok önemlidir. Yunus Emre olmak çok önemlidir, ama asıl önemli olan onun öğretilerindeki gibi insan - adam olabilmektir.
Yunus Emre hazretleri bir dörtlüğünde Şam, Anadolu ve Kafkasya’yı gezdim, diyor. Buna göre, gittiği yerlerde bıraktığı izler kendisine makam ve türbe olarak geri dönmüştür.
Anadolu’da ise Eskişehir ile Karaman arasında ciddi manada sahiplenilme söz konusudur. Eskişehir’de bir ilçe, Yunus Emre Külliyesi, heykeli ve türbesi, Karamanda ise onun adına mahalle, cami ve türbe vardır.
Yunus Emre Müslüman Türk dünyasının en ünlü mütefekkir ve şairlerindendir. Bu zata Türkiye’nin hatta Türk dünyasının birçok yerinde sahiplenilmesi gurur verici bir olaydır.
Ancak, neredeyse bir düzineye yakın yerde mezarı bulunan Yunus Emre’nin tek bir yerde metfun olduğu muhakkaktır. Bu mezarların biri hariç tamamı sembol mahiyetinde olup kadirşinas Türk halkının daha yakından Fatiha göndermek ve onurlanmak amacıyla diktikleri bu mezarlara veya türbelere makam denmektedir.
Yunus Emre nereli, sorusuna cevaplar aranırken, âcizane bu hususa bir dalda da ben yardımcı olmak ve bir tuğla koymak istiyorum, o dal da BOA’dır.
Karaman Yunus Emre Zaviyesi Vakfı
Osmanlı arşivlerinde Yunus Emre nereli? Sorusuna cevap mahiyetinde aktaracağım belgeler büyük oranda konuya ışık tutacaktır.
29 Haziran 1745 günü Karaman kadısı Seyit Ahmet Efendi arzıyla Şeyhülislam Piri Zade Mehmet Efendi hazretlerinin tensibi üzerine Yunus Emre vakfı zaviye tevliyetine Şeyh Sun’ullah Halife uygun görülüyor.
1760 tarihinde Karaman Kadısı İbrahim Efendi İstanbul’a şöyle yazıyor:
“Karamanda metfun bulunan - Allah’ın affı ve mağfireti onunla olsun- Yunus Emre hazretlerinin vakfına ait zaviyenin padişahça verilen beratla zaviyedarı ve vakfın halen mütevelli heyeti başkanı olan Seyit Ali ölüp çocuğu da olmayınca bu görevin İsmail Halife adlı layık bir zata tevcih edilmesi ricamız olup karar yüce padişahımızındır.”
1780 - Karaman Valisi Ali Paşa Yunus Emre hakkında şöyle diyor:
Büyük ilim adamlarından, Anadolu’ya irşadıyla nur saçan, bütün dünyanın tanıdığı -Allah sırrını kutsasın- Yunus Emre hazretlerinin Karamanda bulunan Hankahının kubbesinde inşasının üzerinden uzun zaman geçmesiyle bir yarık oluşmuş olup yıkılmaya yüz tutmuş hatta içine girmek tehlike arz etmeye başlamıştır. Bu hankah tamiri bile mümkün olmayacak durumda göçmeye yüz tuttuğundan yeniden inşası için 2 000 kuruş tahsis gerekmektedir. İki bin kuruş bilirkişilerin ve fenni sorumluların gerçeğine en yakın bir tahmini olup Azizlerin - erenlerin bu hankahı saygı gereği inşası acilen lazımdır. Yüce padişahımıza arz ederim.
Bu arz üzerine zamanın padişahı 1. Abdülhamit talep edilen nakdi tahsis ediyorlar.
1670 - Evliya Çelebi merhum Karaman ziyaret yerlerini anlatırken şöyle yazıyor:
“Hazreti Mevlana’nın annesi, Karamanoğlu Gazi İbrahim Bey medresesinde metfundur. Şeyh Ali Sultan da medresesinde metfundur. Karabaş Sultan tekkesinde, Molla Fenari hazretleri Şam kapısında. Menar kitabı yazarı mezarı Halveti tarikatı Seyyid Yahya Şirvani tekkesinde metfundur. Yine o tekkede Mevlana Celaleddin Rumi mezarı ve yine o dergâhta hazreti Şeyh Nurullah-i Karamani mezarı, iç kale yakınında Akbıyık Sultan mezarı, Keresteci Baba camiinde Yunus Emre Hazretleri mezarı, Yunus Emre’nin Türkçe ve tasavvufi ilahi ve şiirleri herkesçe bilinmektedir.” (9-13)
Evliya Çelebi merhumun Keresteci Baba dediği zat Kirişçi Baba olmalıdır. Zaten 1820 tarihli bir belgede “Larende Kirişçi Baba Mahallesi” şeklinde geçmektedir. Ayrıca Evliya Çelebi merhum Eskişehir’i de gezdiği halde böyle bit hatırası yoktur.
Evliya Çelebi ve belgelerin tarihlerine göre 350 yıllık yazılı kayıtlarda Yunus Emre’nin Karamandaki türbesinden ve burada metfun olduğundan bahsedilir. Eskişehir’de olması yolunda BOA’da bir kayda rastlamadım.
Ayrıca ekte belgelerin numaraları ve kısmi bir bölümü verilmiştir. BOA internet sitesinden kredi kartıyla satın aldığım belgeleri isteyen olursa bütün olarak gönderebilirim.
Yunus Emre Hem Eskişehirli Hem de Karamanlı Olamaz mı?
Eskişehir ile Karaman arasında düğümlenen nereli, sorusuna şahsen bir cevap bulmuş gibiyim, önce şu alıntıyı okuyalım sonra takdir sizindir.
“Yunus Emre ile alakalı en net bilgi Firdevsî’nin (ö. 918/1512) yazdığı sanılan Vilâyetnâme-i Hacı Bektâş-ı Velî’de yer almaktadır. Buna göre Yûnus Sarıköy’de yaşayan, çiftçilikle geçinen fakir bir kişidir. Sarıköy’deki arazisini zâviyeye bağışlamış, ölümünden bir süre önce Karaman’da arazi satın almıştır.” (TDV)
Sarıköy şu andaki Eskişehir’e bağlı Yunus Emre ilçesinin eski adıdır. Firdevsi’nin verdiği bilgiye göre Yunus Emre burada doğmuş büyümüş ancak ömrünün son kısmını Karamandan arazi alarak orada geçirmiştir.
Buna durumda Yunus Emre hem Eskişehirli hem de Karamanlıdır ama, içinde kendisinin yattığı sadece bir türbesi vardır, o da Karaman’dadır.
Kaynak BOA: C-EV-00036-01753-001-001 / C-EV-00361-18304-001-001 / 2-3)