Vatandaş nasıl bir belediye başkanı ve ekip ister?
Genelde başkana muhalif partiden olan vatandaşlarımızdan: belediye bizim sokağın asfaltını yapmadı, önce kendisine oy verenlerin işlerini gördü ve benzeri sözlerle karşılaşırız.
Bir başkan önce şurayı yapsın sonra burayı gibi bir talep olamaz, işler başvuru sırasına göre yapılmalıdır. İleriye koşarak ön alanlara öncelik verilirse koşamayan ve geride kalanlar umduğunu bulamaz.
Belediye hizmetleri: ağlamayan çocuğa meme olmaz! Mantığıyla yürütülemez.
Seçmen olarak bizler; Halkın ayağına değil başına bakan, yanına oturup diz çöken, seçmenin omuzuna elini koyan, milletin gözüne bakarak konuşan, oy hatırına değil kalıcı dostluklar peşinde olan, kimseye ittifak ve cephe gözüyle bakmayan, muhatabın kalbinde iz bırakan, tebessümü sahte değil içten olan, başkan istiyoruz.
Milletin kutsallarına alaysı yaklaşan, milletin sevdiği ve kalbine koyduğu liderlere hakaret eden, milletle beraber aynı saffı ve mihrabı paylaşmayan, milleti kamplara bölen, kendisinden başkasına şerefi ve haysiyeti layık görmeyen, kendisi olmazsa kıyametin kopacağını ve Türkiye’nin sonunun geleceğini var sayan başkan istemiyoruz.
Seçmenle konuşurken gözü başka yerde olan, seçmene maddi değerine göre değer veren, seçmenin sırtına, ayağına, urbasına bakan, tokalaştıktan sonra “nasılsınız” ile başlayan bir çift kelam etmeyen ve seçmende adam yerine konma algısı meydana getirmeyen başkan istemiyoruz.
Sayın Başkanlarımıza 11 Tavsiyem Var!
Türkiye nüfusunun dörtte birini ağırlamasıyla en büyük ilimiz İstanbul’dan Kırıkkale`ye bağlı 778 nüfuslu Çelebi ilçesine kadar irili ufaklı 1397 belediyemiz vardır.
Bütün başkanlarımızın iyi niyetle, ihlasla ve samimi olarak vatana ve millete hizmet için yola çıktıklarından eminiz.
Bilinenlerin tekrarı kabilinden âcizane bu köşe yazımda sayın başkanlarımıza 11 tavsiyemi kayda geçiriyorum, inşallah.
1- Sosyal medyada rakip partilere ve seçmenlerine atıp tutarak size destek verdiğini sananlara asla aldanmayın!
2- Yerel seçimlerde genellikle kişiliğe oy verilmesi öngörülmekle “en iyi benim partim, en kötü senin partin” gibi basit laflara girmeyin!
3- Bütünü temsil etmeye çalışın, seçmene sık sık partinizden dem vurmayın, eğer sık sık partinizden bahsederseniz başka partilere ait seçmen sizden çekinir ve partinizin dışında başka tabandan oy kaydırmanız imkânsız olur.
4- Eski başkanların yaptıklarını aman ha aman küçük görmeyin ve şunu deyin: değerli arkadaşım önceki başkanımızın yaptıkları hizmetlerden dolayı kendisine teşekkür eder, başlattığı projeleri aynen sürdüreceğime kani olmanızı isterim.
5- Ulaşılmaz olmayın, ulaşılamamanın en yaygın olduğu Türk milletinin bir ferdi olarak bu imajın son yıllarda yıkılmaya başladığını fark edin ve herkesin ulaşabildiği bir başkan olmayı göze alın!
6- Vatandaşın ayakkabısına bakmayın, yüzüne bakın, sağ elinizi onun omzuna koyarak gerekirse el teması kurun.
7- Vatandaşları hafife almayın, onlar beş sınıflı ilkokul mezunu olsalar bile: bu memleket için çok önemli olduklarını, bu vatan ve mukaddesat için yapabileceği çok şey olduğunu ima edin!
8- Partinizin oylarını “çantada keklik” olarak saymayın, onları kazanmaya önem verdiğiniz kadar diğer parti seçmenlerine de son derece önem atfedin.
9- Diğer partileri kesinlikle kötülemeyin, onları kötülediğiniz takdirde kendi partinizden başka kimseden oy alamayacağınızı düşünerek hareket edin!
10- Yapılmış ve yapılmakta olan projeleri küçümsemeyin, yersiz addetmeyin, “ben kazandığım takdirde bunları sürdüreceğim gibi, şunları da yapacağım” diyerek iç ürperten projeler açıklayın.
11- Vatandaşlara önyargıyla yaklaşmayın! Mesela seçmenin kariyerine, mesleğine, giyimine, cinsiyetine, konuşmalarına, paylaşımlarına, duyduklarınıza ve memleketine bakarak hüküm vermeyin, onları potansiyel olarak kendinize oy verebileceklerini varsayın!
Hepinize başarılar dilerim, değerli başkanlarım.